İstibdap, kelime anlamı olarak tek başına buyurma, keyfi yönetim, zorbalık ve baskı anlamına gelir. Siyasi bir terim olarak ise bir hükümdarın veya zümrenin keyfi ve sınırsız bir şekilde hüküm sürmesi, hukuku ve halkın iradesini hiçe sayarak otoriter bir yönetim kurması demektir.
İstibdat dönemlerinde genellikle şu özellikler görülür:
- Tek kişinin veya küçük bir grubun mutlak iktidarı: Kararlar tek merkezden alınır ve hesap verme mekanizması yoktur.
- Temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanması: İfade özgürlüğü, basın özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü gibi haklar askıya alınır veya ciddi şekilde sınırlandırılır.
- Hukukun üstünlüğünün zayıflaması veya ortadan kalkması: Keyfi uygulamalar ve kararlar ön plandadır. Yargı bağımsızlığı zedelenir.
- Muhalefetin bastırılması: Farklı görüşlere tahammül edilmez, muhalifler baskı altında tutulur, cezalandırılır veya susturulur.
- Sansür ve propaganda: Bilgi akışı kontrol altında tutulur, iktidarın çıkarlarına uygun yayınlar desteklenir.
- Keyfi tutuklamalar ve işkence: Hukuki güvence olmaksızın insanlar tutuklanabilir ve kötü muameleye maruz kalabilir.
- Yolsuzluk ve kayırmacılık: Devlet kaynakları kişisel çıkarlar için kullanılabilir.
Tarihte birçok istibdat dönemi yaşanmıştır. Osmanlı İmparatorluğu’nda II. Abdülhamit dönemi (İstibdat Devri olarak da anılır) ve günümüzde de otoriter rejimler istibdat yönetimlerine örnek teşkil edebilir.
Özetle istibdap, halkın iradesinin ve hukukun üstünlüğünün olmadığı, tek kişinin veya zümrenin keyfi ve baskıcı yönetimi anlamına gelir.